-
1 bağış
1. إعفاء [إِعْفاء]Anlamı: bağışlama işi2. تبرع [تَبَرُّع]Anlamı: hibe, teberru3. سماح [سَمَاح]Anlamı: bağışlama işi4. صفح [صَفْح]Anlamı: bağışlama işi5. غفران [غُفْران]Anlamı: bağışlama işi6. مسامحة [مُسَامَحَة]Anlamı: bağışlama işi7. مغفرة [مَغْفِرَة]Anlamı: bağışlama işi8. عفو [عَفْو]Anlamı: bağışlama işi -
2 إعفاء
إِعْفاء1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama3. bağışAnlamı: bağışlama işi -
3 سماح
سَمَاح1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. izinAnlamı: bir şeyi yapmak için verilen ruhsat, müsaade3. lütufAnlamı: inayet, ihsan, yardım, önem verilen4. müsaadeAnlamı: izin, icazet, ruhsat5. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama6. bağışAnlamı: bağışlama işi7. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli8. cömertlikAnlamı: el açıklığı, verilmlilik, semahet -
4 صفح
Iصَفْح1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. kenarAnlamı: bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı yakını, kıyı3. tarafAnlamı: altı yönden her biri4. yanAnlamı: ön, arka, alt ve üstün dışında kalan bölüm5. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama6. kıranAnlamı: kıyı, uç, kenar, çevre7. bağışAnlamı: bağışlama işi8. bucakAnlamı: kenar, köşe, yer9. cihetAnlamı: yön, taraf, yanIIصَفَّحَzırhlanmakAnlamı: zırh giymek, zırh kuşatılmak -
5 عفو
Iعَفْو1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. iyilikAnlamı: lütuf, kerem, ihsan3. pardonAnlamı: özür dilerim anlamıda bir söz4. affedersiniz!Anlamı: özür dilemek için söylenir5. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama6. kahırAnlamı: yok etme, mahvetme7. bağışAnlamı: bağışlama işiIIعُفْوkulunAnlamı: at veya eşek yavrusuعَفُوّ1. müsamahalıAnlamı: hoşgörülü davranan2. müsamahakârAnlamı: hoşgörülü davranan -
6 غفران
غُفْران1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama3. bağışAnlamı: bağışlama işi -
7 مسامحة
مُسَامَحَة1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama3. bağışAnlamı: bağışlama işi -
8 مغفرة
مَغْفِرَة1. muafiyetAnlamı: ayrı tutulma, bağışıklık2. afAnlamı: bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama3. bağışAnlamı: bağışlama işi
См. также в других словарях:
bağışlama — is. 1) Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran 2) Hibe etme … Çağatay Osmanlı Sözlük
affediş — is. Bağışlama işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağış — is. 1) Bağışlama işi veya biçimi 2) Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağışlayış — is. Bağışlama işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük